14 Nisan 2016 Perşembe

tutumlar

Ailede Anne-Baba Tutumları
Her çocuk doğarken farklı kalıtımsal özelliklerle doğar. Çevresel etkenler ve anne baba tutumları onların kişiliklerini şekillendirir. Bireysel özellikleri göz önünde bulundurularak eğitilen çocuklar öz güvenleri gelişmiş bireyler olurlar. Anne-baba tutumları birbirini tamamlayan, birbiriyle çelişmeyen ve çocuklar üzerinde çok fazla baskı ya da çok boşluk yaratmayan nitelikte olmalıdır. Çocukların kalıtımsal özellikleri ile birlikte kişiliklerini besleyen, güçlendiren ve Şekillendiren en önemli faktördür. Genellikle çocukların davranışlarının büyük bir kısmının 0-6 yaş döneminde kazanıldığı göz önünde bulundurulursa anne-baba tutumlarının ne kadar önemli olduğu anlaşılabilir.

1.      Baskıcı ve Otoriter Tutum Anne-baba tutumları 

Aşırı baskıcı ve otoriter tutum sergileyen anne-babalar daha çok geleneksel aile yapılarında görülmektedir. Uygulanan bu çok katı disiplinde çocuklar kendilerini hayatın her aşamasındaki kurallara sorgulamadan uymak zorunda hissederler. Baskıcı tutumlarla yetişen çocuklar insan ilişkilerinde çekingen, sessiz ve başkalarının düşüncelerini kolay kabul eden bireyler olurlar. Başkaları onları denetler, yönlendirir. Hayata karşı duruşları kendi istedikleri ve içlerinden geldiği gibi değil, başkalarının istediği gibidir. Bu durumun tersi olarak çevresine karşı anne babasından gördüğü bu tutumu yansıta bilir. Öfkeli, baskıcı bir kişilik geliştirebilir.

2.      Aşırı Hoşgörülü ve Gevşek Tutum
Bu tür ailelerde çocuğun hataları, yanlış davranışları sürekli kabul görür. Davranışları anne-baba tarafından sorgulanmaz ve çocuk sonsuz özgürdür. Evde kuralları çocuk koyar ve ailenin hayatı ona göre şekillendirilir. Bu abartılı özgürlük ve sevgi, onun doyumsuz kişilik geliştirmesine neden olur. Bencil, kural tanımayan ve çevresinde bulunan bireylerin (anne baba, arkadaş ve diğer yetişkinler) onun isteklerini yerine getirmekle yükümlü olduklarını düşünen bireyler olurlar. Toplumsal hayata uyum sağlamakta güçlük çekerler ve sosyal ilişki kurmakta güçlüklerle karşılaşırlar. Bu tutuma tek çocuklu ailelerde ve geç yaşta anne baba olmuş ailelerde rastlanabilir.
3.      Dengesiz ve Kararsız Tutum
Anne-baba tutumları içinde çocuğun gelişimini en çok olumsuz yönde etkileyen tutumlardandır. Tutumlardaki dengesizlik anne-babanın çocuk eğitimindeki görüş ayrılıklarından ya da ruh durumlarının değişkenlik göstermesinden kaynaklanabilir. Anne babanın aynı davranışlara farklı zamanlarda farklı tepkiler göstermesi, çocukla ilgili eleştirilerini onun yanında yapması, davranışlarına birinin olumlu diğerinin olumsuz tepki göstermesi çocukta dengesizlik ve kararsızlık durumlarının ortaya çıkmasına neden olur. Dengesiz anne-baba tutumu ile büyüyen çocuklar; iç dengeleri oturmayan, huzursuz ve olaylar karşısında nasıl davranacağına kolay karar veremeyen yetişkinler olurlar.
4.      Aşırı Koruyucu Tutum
Aşırı koruyucu tutum daha çok anne-çocuk ilişkisinde rastlanan durumdur. Aşırı koruyucu tutumda anne çocuğuna fazla güvenemez ve onun tek başına birey olarak bir şeyleri başarmasına izin vermez. Koruyucu yaklaşımda çocuklar öz bakımlarından sosyal ilişkilerine kadar anne-babalarından destek beklerler. Öz güvenleri az gelişmiş, diğer insanlarla ilişki kurmada güçlükler yaşayan ve başa çıkabileceği hâlde sorunlarını çözemeyen bireyler olurlar. Bazı durumlarda da aykırı davranışlar gösteren yetişkinler olabilirler. Koruyucu yaklaşım çocuğun kişisel gelişimini her açıdan olumsuz etkileyen tutumlardandır.
5.      İlgisiz ve Kayıtsız Tutum
İletişim kopukluğu olan ailelerde ebeveynlerin çocuğu dışlaması, çocuğu görmezlikten gelmeleri ilgisiz ve kayıtsız tutumun göstergeleri olabilir. Bu durumda çocukta bir yere ait olma ve güven duygusu sarsılır. İlgisiz ve kayıtsız tutumla karşı karşıya kalan çocuklarda saldırganlık eğilimi görülmektedir. Çocuklar; eşyalara, arkadaşlarına ve yakın çevresine zarar verirler.



6.      Güven Verici, Destekleyici ve Demokratik Tutum

Anne-babanın çocuklarına hoşgörülü davranmaları; onları desteklemeleri, çocukların isteklerini bazı kısıtlamalar dışında diledikleri biçimde gerçekleştirmelerine izin vermeleri ve demokratik olmaları anlamına gelir. Çocuk; kabul görmek, desteklenmek, onaylanmak ister. Çocuğa kendi benliğini ifade etme fırsatı veriliyorsa çocuk uyumlu, mutlu ve sağlıklı bir birey olma yolunda ilerler. Demokratik, güven verici ve destekleyici bir ortamda büyüyen çocuk kendine güvenen, olgun, yapıcı, yaratıcı, özgür, sosyal, sınırlarını bilen, girişimci, sorumluluk sahibi birey olarak yetişir. Anne ve babası tarafından ikna yoluyla denetlenen çocuk, ebeveynlerin kendisi ile ilgili duygu, düşünce ve beklentilerini bilir ve buna göre davranır. Ancak demokratik tutumlar çocukta her alanda sınırsız özgürlük, her istediğini yapma gibi bir anlayışın gelişmesine neden olmamalıdır. Demokratik tutum aynı zamanda başkalarının özgürlüğüne saygı, dürüst olma ve bazı durumlarda çoğul düşünebilme davranışlarının oluşturulmasını da sağlayabilecek şekilde dengelenmelidir. Güven verici ve destekleyici tutumun dengeli verildiği ailede büyüyen çocuklar katılımcı, kendilerini kolay ifade eden ve toplumsal problemlere duyarlı yetişkinler olurlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder